-
サマリー
あらすじ・解説
Şenel İLHAN Beyefendi’nin Sohbetinden
Allah'ın varlığı, dinin varlığını kaçınılmaz kılar.
İnsanlık, Hz. Âdem’den beri hep tek olan Allah’a ve birden çok tanrıya inanagelmiştir. Buna “kabul-i âmme” denir ki anlamı, insanlarda bir yaratıcıya inancın doğuştan var olması ve yeryüzünde bütün insanlığın, ırkları, dinleri farklı da olsa bu inançtan kaçamamalarıdır... Bu yaratılış hakikati, kelam ilminde Allah’ın varlığının en güçlü delillerinden olarak kabul edilir ve “kabul-i âmme delili” olarak ifade edilir.
Tanrının veya Allah’ın varlığından kaçmak mümkün olmayınca buna bağlı olarak dinden kaçmak da mümkün değildir. Zira birisi diğerinin kaçınılmaz sonucudur. Yani bir tanrının varlığı kabul edilince bu inancın arkasından din mutlaka gelecektir. Bu gerçekten kaçış, aklen ve mantıken mümkün değildir.
Din demek aslında hukuk, kural demektir. Yeryüzünde gelmiş geçmiş bütün kavimleri, toplulukları araştırıp incelediğinizde hukuksuz, kuralsız yaşamış ve hâlâ yaşayan bir topluluk göremeyeceksiniz.
Hayvanlar bile kendi içlerinde şaşılacak birtakım kurallarla yaşamlarını sürdürürken insanlar için kural olmaması düşünülemez. İnsanları ve hayvanları bir yaratıcının yarattığına inanıyorsak, hayvanlara kural koyan bir yaratıcının insanlar için kurallar koymaması düşünülemez. Daha akıllı varlıklar elbette kuralsız olmaz, zaten yeryüzünde kuralsız, hukuksuz bir tane ilkel toplum dahi yoktur...