エピソード

  • GÖRülmek
    2025/09/14
    Bu pazar günlüğümüze yazdığımız düşünce;
    “Görülme isteğimiz”.

    Hepimizin hayatında “görülmek, duyulmak ve anlaşılmak” isteği var.

    Kimi zaman bir dostun şefkatli bakışıyla yükümüz hafifler, kimi zaman da kalabalıkların içinde yapayalnız hissederiz.

    Albert Schweitzer’in dediği gibi, “Hepimiz zaman zaman karanlığa düşeriz.
    Birimizin ışığı söndüğünde, diğerinin mumu yanmalı.”

    Bu bölümde, ışığımızın sönmemesi için birbirimizin tanığı olmanın, görülmenin ve anlaşılmanın ne kadar hayati olduğunu konuşacağız.

    George Bernard Shaw’dan Clarissa Estes’e, Virginia Satir’den Sabahattin Ali’ye, farklı seslerin bize hatırlattığı ortak bir şey var:

    İnsan, ancak görüldüğünde, onaylandığında ve fark edildiğinde güçleniyor.

    Ve belki de birbirimize söyleyebileceğimiz en basit ama en derin cümle:

    “Ne kadar çok çabaladığını görüyorum.”

    📚 Kaynaklar:
    • David Brooks – How to Know a Person
    • Mary Pipher – The Shelter of Each Other
    • Carolyn Rosenblatt – Magic Touch
    • James Hollis – The Middle Passage, The Eden Project

    • Thich Nhat Hanh – Helping Hungry Ghosts

    • Philip Larkin – All What Jazz

    • The Cure – Hungry Ghost

    • Kramer vs. Kramer (1979, Robert Benton)

    • Sabahattin Ali – Kürk Mantolu Madonna


    ******
    続きを読む 一部表示
    13 分
  • Samimi Samimiyet
    2025/09/07
    Bu bölümde insanın hem kendi iç âlemiyle hem de başkalarıyla kurduğu ilişkilerdeki çatışmalara kulak veriyoruz.
    Romantik ilişkilerdeki kaygı, çelişkili duygular ve kendimizi sabote etme eğilimlerimizden yola çıkıyoruz.
    Engin Geçtan’dan ,Alain de Botton’a, Erich Fromm’dan, Ahmet Hamdi Tanpınar’a uzanan alıntılarla , hem bireysel ,hem toplumsal samimiyet arayışını tartışıyoruz.
    Zehirli kültürlerin bizi nasıl yaraladığını, şifa kültürünü ise nasıl birlikte inşa edebileceğimizi sorguluyoruz.
    Günlüğümüze hikâyeler, felsefe ve edebiyat eşliğinde, içimizdeki huzuru ve dışımızdaki ilişkileri yazıyor olacağız . 🌿

    Kaynaklar 📚
    Ahmet Hamdi TANPINAR- Huzur
    Erich Fromm - Sağlıklı Toplum
    Rebecca Solnit - Hope in the Dark
    Harriet Lerner- The Dance of Intimacy
    Engin Geçtan - İnsan Olmak
    Alain de Botton - Aşk Üzerine
    Peel, Caltabiano - Why Do we Sabotage Love? A Thematic Analysis of Lived Experiences of Relationship Breakdown and Maintenance.
    Kazuo Ishiguro - Günden Kalanlar
    (Film 🎥 Anthony Hopkins)


    ******
    続きを読む 一部表示
    10 分
  • 2 Hecelik Devrim
    2025/08/31
    Bugün düşünce günlüğümüzde kısa ama söylemesi oldukça zor bir kelimenin peşine düşüyoruz: HAYIR.
    Çocukluktan beri içimizde kök salmış reddedilme korkusu yüzünden söylemekte zorlandığımız bu kelime, aslında sınır koymanın, özsevginin ve otantik kalabilmenin en büyük anahtarı.

    Kierkegaard, Yalom ve Heidegger’den Konfüçyüs’e, Brene Brown’dan Oliver Sacks’a kadar pek çok düşünür ve bilim insanı, hayır diyememenin bizi suçluluk, utanç ve tükenmişliğe sürüklediğini hatırlatıyor.

    Çünkü her “evet”, biraz daha benliğimizi eksiltirken, her “hayır” aslında kendimize sahip çıkmanın devrimsel bir adımı oluyor. Ve belki de en büyük cesaret, kalp çarpıntısına rağmen sınır çizebilmekte, sevgiyi ölçülü ve samimi kılabilmekte saklı.

    Kaynaklar 📚
    Brene Brown - Gifts of Imperfection
    Heidegger - Varlık ve Zaman” (Sein und Zeit, 1927)
    Irvin Yalom - Varoluşçu Psikoterapi
    Erich Fromm - Sevme Sanatı
    Oliver Sacks - A Leg to Stand On
    Steve Jobs - Otobiyografisi


    ******
    続きを読む 一部表示
    10 分
  • Sabır ve Dünya ağrısı
    2025/08/24
    Sabır ; pasif bir bekleyiş değil.
    Direniş ve tavırla yoğrulmuş aktif bir güç .

    Marcus Aurelius’tan Viktor Frankl’a, Zig Ziglar’dan Tolstoy’a, Maya Angelou ve Rilke’ye kadar pek çok düşünür ve sanatçının sözleriyle; sabrın özünü, koşullar ne olursa olsun tavrımızı
    , özümüzden kopmamayı konuşuyoruz bu pazar.

    Bunun yanında “Weltschmerz” kavramı üzerinden, dünyanın adaletsizlikleri karşısında duyulan varoluşsal hüzünlerimizi ve hayal kırıklığımızı, bunların bizi nasıl etkilediğini ; Steinbeck, Bradbury ve Ayfer Tunç gibi yazarların eserlerinden örneklerle , bu duygunun hem kırılganlığı hem de yaratıcılığı besleyen yönlerini konuşuyoruz .

    Dünyanın ağırlığına rağmen insanlığımızı yitirmemek için en güçlü dirençler yine bizlerin içinde.

    Direncimizi her daim koruyabilmemiz dileğiyle, keyifli dinlemeler 🎙️


    Kaynaklar 📚

    Marcus Aurelius - Düşünceler
    Viktor Frankl - İnsanın Anlam Arayışı
    Zig Zaglar - Weltschmerz: Pessimism in German Philosophy, 1860-1900
    Ayfer Tunç - Dünya Ağrısı
    Steven Pinker - Doğamızın İyilik Melekleri
    John Steinbeck - Cennetin Doğusu
    Ray Bradbury - Karahindiba şarabı
    Rainer Maria Rilke - Genç Bir Şaire Mektuplar
    Maya Angelou - Kızıma Mektuplar


    ******
    続きを読む 一部表示
    12 分
  • İnsanın Anlam Arayışı
    2025/08/17
    Herkese mutlu pazarlar,

    Kurt Vonnegut’un Kedi Beşiği romanında

    Tanrı insana evreni gösterir.
    İnsan şöyle sorar:
    “Bunların amacı ne?”
    Tanrı yanıtlar:
    “Amacı düşünmeyi sana bırakıyorum.”

    İnsanın anlam arayışı hiç bitmiyor öyle değil mi?

    Albert Camus, henüz 19 yaşındayken defterine şöyle yazmış :

    “Olduğum gibi kalmak istemiyorum, ama ne olmak istediğimi de bilmiyorum. Hayatın anlamını arıyorum, oysa hayatı bilmiyorum.”

    Ve hayali bir ses ona şöyle fısıldamış:
    “Mutluluğu aradıkça mutlu olamazsın.
    Anlamı aradıkça hayatı yaşayamazsın.”

    Yıllar sonra Viktor Frankl, toplama kampında hayatta kalmaya çalışırken şunu fark etmiş :

    “İnsan hayatın anlamını soramaz. Buna sadece yanıt verebilir.”
    Yani hayat bize sürekli sorar:
    “Benden hangi anlamı çıkardın?”

    Anlamın Dört Sütunu

    Yazar Emily Esfahani Smith, anlamlı bir yaşamı dört sütun üzerine kurmamızın sağlıklı olacağını ifade eder :

    Bunlar ;
    1. İlişkiler – Duygularımızı ifade edebildiğimiz, değer gördüğümüz bağlar.

    2. Amaçlar – Hayattan ne aldığımız değil, başkalarına ne verdiğimizdir.

    3. Aşkınlık – Kendimizi aşmamıza izin veren sanat, doğa, aşk ya da inanç.

    Nazım Hikmet’in dediği gibi:
    “Yetmişinde bile zeytin dikmek.”

    Yalom’un dediği gibi:
    “Benlik denilen minik kutunun içinde anlam bulamazsınız. Onu aşmanız gerekir.”
    4. Hikâyeler – Kendimize anlattığımız hayat öykümüz.

    Atwood’un dediği gibi:
    “Biz aslında hikâyelerden ibaretiz.”

    İçimizdeki Anlam

    Çoğu zaman anlamı dışarıda, uzaklarda ararız.
    Ama Vonnegut’un bir başka öyküsünde insanlar uzayın derinliklerine kadar gidip anlamsızlıkla karşılaşır.
    Sonunda keşfedilmemiş tek yer kalır: kendi ruhları.

    Ve orada anlamı bulurlar.
    Vonnegut şöyle der:
    “Sonra herkes anlamı kendi içinde bulmayı öğrendi.

    İyilik ve bilgelik de böyle başlar.”




    Hem isteklerimizi dile getirmekten , hem de anlamı dışarıda aramaktan korkmamak gerekir belki de .

    Çünkü hayat, çoğu zaman küçük bir “istiyorum” demekle,
    ve içten bir “anlam buldum” diyebilmekle değişir.

    İhtiyacını cesaretle söyleyebildiğiniz
    ve kendi anlamınızı özgürce kurabildiğiniz bir gün dilerim, haftaya görüşmek üzere . 🌿



    📚 📚 Kaynakça
    • Kurt Vonnegut – Kedi Beşiği
    • Kurt Vonnegut – Titan’ın Sirenleri
    • Viktor Frankl – İnsanın Anlam Arayışı
    • Albert Camus – Youthful Writings (Gençlik Yazıları)
    • Emily Esfahani Smith – The Power of Meaning (Anlamın Gücü)
    • Ryan Howes – Yalom on Therapy and Meaning
    • Nazım Hikmet – Yaşamaya Dair


    ******
    続きを読む 一部表示
    8 分